İNGİLİZCE
Etkili ve kolay İngilizce öğrenmek için nasıl çalışacağımızı bilmek çok önemlidir. Planlı ve programlı, yani bilinçli bir ders çalışma stratejisi izleyerek zamanınızı ve enerjinizi en iyi şekilde değerlendirmiş olursunuz. Bu yazımızda İngilizce çalışma konusunda tavsiyelerimizi sizinle paylaşacağız.
Her şeyden önce İngilizce, bir iki ay gibi kısa bir zaman diliminde öğrenilip bitirilecek bir şey değildir. Daha uzun bir zaman çalışmayı gerektirir. Bu süreçte azim ve kararlılıkla, düzenli bir şekilde İngilizce çalışabilmek için motivasyonumuzu yüksek tutmamız gereklidir. Çünkü motivasyon, zaman içerisinde yükselip düşebilen bir olgudur. Bunun için de psikolojik olarak kendimizi iyi hazırlamalı ve sürekli olarak gerekli olan istek ve heyecanımızı kendimize hatırlatmalıyız. Bu konuda ayrıntılı tavsiyelerimizi Rahat İngilizce sistemi birinci prensibinde paylaşmıştık. İngilizce çalışma konusunda zamanlama önem sırası açısından en başlarda sayılabilir. Biraz önce azim ve kararlılıkla düzenli çalışmak derken, İngilizce ders çalışma programının zamanlamasını kastediyordum. Bir ata sözümüzde “Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.” denmektedir. Bunun İngilizce çalışma konusundaki karşılığı az da olsa her gün çalışmaktır. İstisnalar kaideyi bozmaz tabi ama genel prensibimiz budur. Örneğin iki günde on saat İngilizce çalışmaktansa, bir hafta boyunca her gün bir saat çalışmak daha iyidir. Elbette ne kadar çok çalışırsak o kadar iyidir. Ama günlük programımızı dengeli tutarsak en verimli şekilde öğrenmeyi sağlayabiliriz. Bizim tavsiyemiz, her gün en az iki saat İngilizce çalışmaktır. İngilizce çalışırken, gramere çok fazla boğulmadan daha çok cümlelerin anlamına odaklanarak çalışmak, konuşma becerimizi geliştirmek açısından çok önemlidir. Yeni başlayanların dozunu kaçırmadan gramer öğrenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Ama grameri, İngilizce çalışmalarımızın merkezinde görmemek gerekir. İngilizce öğrenmek, gramer bilmekten ibaret değildir. Klasik eğitim sisteminin en büyük yanlışı budur. Bu sebeple öğrenciler; okullarda saatlerce İngilizce dersi alan, gramer bilgisi iyi olduğu halde, sınavlardan yüksek puanlar aldığı halde konuşamıyorlar. İngilizce çalışma zamanımızın büyük bölümünü dinleme çalışmalarına ayırmak gerekir. Çünkü bir dili anlayıp konuşabilme kabiliyetini geliştiren en önemli unsur dinlemektir. Dinleme çalışmalarında dikkat etmemiz gereken en önemli iki nokta ise, dinlediğimiz şeylerin rahat anlayabilecek kadar kolay ve bizi sıkmayacak kadar ilgi çekici olmasıdır. Okuma çalışmaları da, dinlemeden sonra yapmamız gereken en önemli ikinci çalışmalardır. Yine dinleme çalışmalarında olduğu gibi kolay ve ilginç okuma parçaları bulup onları okumalıyız. Ama ders kitaplarını hiç tavsiye etmiyorum. Bunlar, bizi İngilizceden soğutmaya yetecek kadar sıkıcıdır. Günlük hayatta kullanılan gerçek İngilizceyle de hiç ilgileri yoktur. Okuma çalışmaları için kolay çocuk hikayelerini kullanabilirsiniz. Özellikle sesli CD leri olan ucuz, kolay hikayeler idealdir. Aynı zamanda hem okuyup, hem dinlemek de harika bir çalışmadır. İngilizce çalışma zamanını gün içerisinde bölmek faydalı olabilir. Özellikle yoğun çalışanlar ve gün içerisinde tek bir seferde İngilizceye iki saat ayıramayacaklar, zamanı bölerek çalışabilirler. Örneğin biraz sabah, biraz öğle tatilinde biraz da akşam yatmadan önce çalışmak çok faydalı olabilir. Tekrarlı çalışmak bir dil eğitimindeki en önemli tekniklerden biridir. Bu metot, İngilizceyi duyar duymaz anlamak ve otomatik olarak konuşabilmek için gerekli olan uzmanlaşmayı sağlayan çok güçlü bir metottur. Türkçeyi hiç düşünmeden otomatik olarak konuşabilmeyi, kelimeleri ve cümleleri daha önce defalarca duymuş olmamıza ve kullanmamıza borçluyuz. O yüzden aynı dersleri, dinleme ve okuma parçalarını belirli periyotlarda tekrarlı çalışmak gerekir.